Okuyan bir annenin dünyasına doğmak bir bebeğin talihi mi, talihsizliği
mi emin olamıyorum. İstediği bütün ilgiyi bebeğe verince yeterince
okumaya zaman kalmıyor, yeterince okumayınca da beraber yola çıktığın
kervanı her gün biraz daha geriden takip ediyormuş ve bir zaman sonra da
tamamen kaçıracakmış gibi bir his oluşuyor. Akabinde gelsin hüzün,
gelsin agresyon, gelsin bebeğe bir miktar (itiraf edilemeyen) küslük.
Ya istediği bütün ilgiyi bebeğe vermezsen? Kucağında biraz bebek, biraz kitap... Yok canım olmuyor, bütün rasyonel
ilgi üleştirmelerine rağmen vicdan(ya da belki annelik hissiyatı)
sırtını tırmalayıp duruyor.
Bilemedim. Düşünelim. İyi gelmeyecek ama yine de düşünelim.