Şu günlerde en çok duyduğum nasihat\tavsiye: Bebeğini seste uyumaya alıştır.
"Nasıl yani?" diyorum. Seste uyumak mı? Bu uykunun doğasına aykırı! Hani ayet-i kerimede diyor ya: Uykunuzu bir dinlenme yaptık. (Nebe\9)
"Nasıl yani?" diyorum. Seste uyumak mı? Bu uykunun doğasına aykırı! Hani ayet-i kerimede diyor ya: Uykunuzu bir dinlenme yaptık. (Nebe\9)
E
hanginiz bana gürültülü bir ortamda dinlenebildiğini söyleyebilir?
Kalabalık bir sohbet eşliğinde ya da sezonun hit şarkısı çalarken ya da
saniyeye bir kapı çarpması\cızırtısı düşen bir
ortamda kim uyuyabilir? Hadi uyudu o uykudan dinlenerek kim kalkabilir
ki? Var mı cevap verecek? Ön sıralarda ikinci çocuğuna hazırlanan
yetenekli genç annelerden parmak kaldıran yok. Arka sırada 5 çocuk, 4
torun büyütmüş bebek bakım uzmanı hanım teyze de parmak kaldırmadığına
göre bu kısma cevap yok.
Konunun bir de "alıştırma" kısmına bakalım: Hani çocuğu neye alıştırdığımıza çok dikkat edecektik? iyi bir şey diye yola çıkıp kötü duraklardan birinde inmiş bulmayalım sonra kendimizi? Alıştırılması hedeflenen şey: Gürültüde uyumak. O zaman geliyor ilgili soru: Çok değil beş-altı yıl sonra okul vakti diye uyandırmak için çalan alarm sesine rağmen uyumaya devam ederse çocuk? Yetişkinliğinde sabah ezanı üzerinden huzurlu bir rüya gibi geçip gider de uykusunda kımıldamazsa bile? E bunun işe gidişi var, kendi bebeğinin sesine uyanması var, eve giren hırsızı var arsızı var... Var da var.
Yani bebeklik bitince (Allah ömür versin, kaçarı yok bitecek) top patlasa uyanmayan bir uyku çeşidinin temellerini atıyor olabilir misiniz diyorum? Ölü gibi uyuyan değil de her an dinlencesi bitecek de kalkacakmış gibi uyuyan insan daha makbul değil mi?
Arka sıradaki teyze yine parmak kaldırmadığına göre konu kapanmıştır. Notları veriyorum: Herkese sıfır, ben bunları yazarken uykuya dalan Meryem'e yüz.
Yukarıdaki yazıyı Meryemciğim Senacığım bir buçuk aylıkken, durmadan kafamı dumanlandıranlara bir itraz olsun diye yazmıştım. Hey gidi! :)