Öğretmen dediğin neticede 657'ye tabi maaşlı bir kamu çalışanı. İnsan onlar da.
Hanımlar, beyler öğretmenler gününde öğretmenlere yönelik yaptığınız yüceltmelerin altı boş. Ne yapmış devrimin öğretmeni Süleyman Hilmi Tunahan Hoca'nın yaptığını mı yapmş?
Nedir zamanımız öğretmenlerini kutsal yapan? Günü şaşmayan maaş karşılığında çalışmak mı?
Bir öğretmen bir AKUT teknisyeninden daha değerli mi mesela?
Oldukça epik bir şiir dinledim az önce, "eyyyy!" diye başlayan bu şiirde öğretmen konuşuyor: Ben geleceği gören erdemli insan!
Ortalama zeka, dört yıllık lisans, neyi ölçtüğü bir türlü belirlenemeyen bir sınav olan KPSS'yi geçme...
Ortalama zeka, dört yıllık lisans, neyi ölçtüğü bir türlü belirlenemeyen bir sınav olan KPSS'yi geçme...
Bunlardan
hemen sonra gelecekle ilgili kehanetler üretebilitesi oluyor insanın demek
ki. Bir de nasıl erdem, nasıl erdem...
Bazıları işini hakkıyla yapar bazıları yapmaz. Bazıları fedakardır, cefakardır, sevgi doludur, iyilik severdir; bazıları değildir. İyi olan, fedakar olan, sevgi dolu olan
öğretmen de olsa, doktor da olsa, mühendis de olsa, sizin bakkalın çırağı da olsa aynı özellikleri taşır ona göre davranışlar sergiler. Bu özelliklerin "öğretmen oldun diploması" ile birlikte yüklenildiğini mi sanıyoruz nedir?
Yukarıdaki yazıyı yazdıktan sonra bol mesajlı bir öğretmenler günü proramına katıldım.
Birebir ilişkide öğretmenlere tırnağı kadar değer vermeyen
idarecilerin riyakarlık akan "ellerinizi öperim"li konuşmalarından sonra
iki emekli öğretmenin teşekkür belgeleri verilirken yaptıkları çıkışa
bayıldım.
"Biz öğretmenler ne yüceyiz" edebiyatını
yapmadan başörtülü emekli öğretmen " hala başörtülü çalışamadıklarını"
bir diğer emekli öğretmen de "Eminönü'de yem bekleyen güvercin olmadığını" söyledi.
Bu insanların protokol karşısında bu
mesajları verebilmelerini törende yapılan bütün hamaset dolu
konuşmalardan daha kıymetli buldum:
-Bana karşı başörtüsü üzerinden insan hakları ihlali yapıpıyor sonra da "şöyle yüce, böyle eli öpülesisin" diyorsun.
-Beni yüceltmene gerek yok, karşılığını aldığım işin hakkını veriyorum(ki bu bir erdem değil, herkes karşılığını aldığıişin hakkını vermeli). Ama "yem bekleyen güvercin" diye aşağılamana da izin vermem.
-Beni yüceltmene gerek yok, karşılığını aldığım işin hakkını veriyorum(ki bu bir erdem değil, herkes karşılığını aldığıişin hakkını vermeli). Ama "yem bekleyen güvercin" diye aşağılamana da izin vermem.